Dersi derste öğren. Bir bilginin yarıdan fazlası derste öğrenilir. Anlamadığınız yerlerde öğretmenl

Dersi derste öğren. Bir bilginin yarıdan fazlası derste öğrenilir. Anlamadığınız yerlerde öğretmenl
Yeterki iste! Her yerde öğrenir, her yerde öğretirsin...

14 Mayıs 2013 Salı

8 Mayıs 2013 Çarşamba

YORGUNLUK VE STRES

Yorgunluk en sık görülen sağlık problemlerine neden olabilen bir durumdur. Her on insandan ikisi, yorgunluğa bağlı baş dönmeleri ve denge bozuklukları ile karşı karşıyadır. Yorgun kişide bitkinlik mevcuttur ve enerji eksikliği söz konusudur. Yorgunlukla beraber görülen baş dönmeleri En fazla 40 yaşından sonra görülmekte, kırk yaş altında daha az görülmektedir. En fazla kadınlarda görülmektedir.

Dengemizi nasıl sağlarız?

Gözle algıladığımız objelerin bilgileri, İç kulağımızda yarım daire kanalları adı verilen aynı bir su terazisi gibi çalışan sistemin içindeki sıvılar hareketleriyle algılanan uyarılar ve vücudumuzdaki kasların hareketiyle alınan uyarılar beyne iletilir. Beyinde (Beyin sapı ve beyincik) bilgilerin koordinasyonu yapılarak daha önce edinilmiş bilgileri de kullanarak beyinden uyarılar kaslara gönderilir. Yapılan işe uygun kaslar gevşer veya kasılır ve dengemiz sağlanır. (örneğin adım atarken bir gurup bacak kası kasılır bir gurup bacak kası gevşemek zorundadır. ) beyinden alınan yorumlanmış uyarılarla iskelet ve kas sistemi dengeli bir şekilde senkronize çalışarak hareketlerimizi oluşturur.

Baş dönmesi ve tıpta vertigo aynı adla anılırken dönme hissinin sebebine bakarak ayırmak gerekir. Baş dönmesi ve gerçek vertigo diye adlandırılan durumlarının kişide yarattığı etkiler ve kaynakları farklılık gösterir. Gerçek vertigo iç kulak ve beyne kadar olan yolları ve beyni de (Beyincik, pons)içine alan patolojileri ihtiva eder. Başlıca sebebi zihinsel ve fiziksel stresin yanı sıra, yorgunluktur. Dönme ile ilgili şikayetlerin % 70 -80 iç kulak kaynaklı hastalıklarla olmaktadır.

Baş dönmesi durumu başta hissedilen bir duygu olup, Konsantrasyon güçlüğü, kişinin kendisinde dengesizlik duygusu vardır. Etraftaki objelerin hareketli olması söz konusu değildir ve başta dönme hissi vardır. Genellikle sürekli devam etmez aralarda şiddetini azaltır. Daha ziyade bayılma hissi, sersemlik bazen mide bulantısı bazen de kusma görülür.

Genellikle kan basıncındaki anlık bir düşüş baş dönmesini oluşturur. Kısa bir yatış yaparak tansiyonun düzelmesi ve baş dönmesi geçebilir. Bu çok önemli bir durum değildir. Bunun yanı sıra baş dönmesinin pek çok sebebi olabilir. Allerji, grip, soğuk algınlığı, İshal, ateş, kusma, derin sürekli nefes alıp verme, stres, alkol, ilaç kullanımları veya zehirlenmeleri baş dönmesine neden olabilir. Farklı bir durum, yani kalp ritim bozuklukları, sindirim sistemi içinde gizli bir kanama odağı olması gibi durumlarda bayılma oluyorsa mutlaka bir doktor kontrolünde takip olunmalıdır.

Gerçek vertigoda Ayakta düz durmakta veya yürürken zorluk vardır. Kişi tarafından etrafta bulunan objeler hareket halinde olduğu hissi vardır. Ayakaltından yer kayıyor hissi, deprem oluyor hissi vardır. Ayaktayken etrafınızın dönmesi, düşme, devrilme gibi durumlar yaşanır. Bazen de yatarken bile etrafın dönmesi söz konusu olabilir. Kişinin yatıyor olması bile kişiye güven vermez. Kişide durumuna bağlı çaresizlik hissi, korku vardır. Bunlarla beraber sonucunda hastanın psikolojisi bozulabilir, depresyon gelişebilir. Şiddetli kusma veya bulantılar eşlik edebilir. Hareketle, baş pozisyonu veya farklı bir yöne bakmada dönmeler artabilir. Ani başlar, genellikle iç kulaktaki menier, vestibuler nörinit, labirentit adı verilen hastalıklarda görülebilir. Bunlardan başka Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV) adı verilen rahatsızlıkta, iç kulakta denge unsurunda görevi olan kristal (otolit) adı verilen partiküllerin iç kulakta yarım daire kanalı adı verilen bölgeye geçmesiyle oluştuğu bununda dönmeye neden olduğu kabul edilmektedir. BPPV de belirtileri genellikle birkaç dakika için birkaç saniye sürer ve (gelir ve gider) aralıklı olur. Bunlar da genellikle pozisyonunda bir değişiklik (örneğin, yatakta üzerinde pozisyon değiştirme, yataktan kalkmada) sonucu olarak baş dönmesi, dengesizlik ve mide bulantısı, içerebilir.
Menier hastalığı ve vestibüler nörit belirtileri sürekli baş dönmesi, dahil işitme kaybı , kulak çınlaması, ve sık sık gün içinde saatler süren kulakta basınç dolgunluk hissi ile olabilir.

Nörolojik hastalıklara bağlı baş dönmelerinde ise baş ağrısı, uyuşmalar, felçler, göz hareketlerinde anormallikler görülebilir , baş dönmesinin yanında şiddetli bulantı ya da kusmanın da eşlik edebilir.

Genellikle vertigonun tetiklenmesi en fazla stres ile olur. Diğer sebepler arasında allerji kandaki birtakım mineral eksikliklerini de tetiklenebildiği gösterilmiştir. Oluşma yeri ya iç kulaktır ya da Beyindeki yapılara (beyincik, pons) bağlıdır. İç kulakta oluşma mekanizması için iç kulaktaki sıvı artışına bağlı denge sisteminin etkilenmesi(Endolenfatik hidrops,menier hastalığı) ya da iç kulakta denge unsurunda görevi olan kristal (otolit) adı verilen partiküllerin yarım daire kanallarının içine geçmesiyle oluştuğu kabul edilmektedir (BPPV) Müzminleşmiş orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılması veya etkilemesi sonucunda labirentit, İç kulaktaki denge ile ilgili uyarıları beyine ulaştıran sinirin iltihaplanması durumunda vestibüler nörinit adı verilen hastalık, iç kulakta veya iç kulak sinirindeki tümöral hastalıklar baş dönmesi yapabilmektedir.

Yorgunluk ve baş dönmesi ile mücadele etmek için

1. Düzenli egzersiz yapın
2. Kahvaltınızı düzenli yapın, enerji veren protein ve karbonhidrattan zengin besinler ile beslenin.
• Peynir, zeytin ve tam tahıllı ekmek
• Meyve, yoğurt, tahıl (yulaf, müsli)
• Haşlanmış yumurta kepekli lavaş içinde
• Pişmiş yumurta, kızarmış ekmek ve meyve
• Kuru üzüm ile yulaf
3 Vücudunuz susuz kalmasın hafif susuzluk bile kandaki elektrolit dengesini etkileyerek kalp ve kas fonksiyonlarını etkileyebilir.
4 Uykunuzu yeterli alın. Her gece 7-8 saat
5 Vitaminlere dikkat edin. Düzenli meyve tüketin veya doktor önerisiyle vitamin ilaçları alın.
6 Aroma terapi uygulayın. Nane, yasemin gibi koku veren yağları Evinizi ve ofisinizi hoş kokulu ortamında bulundurun. Duş alırken de vücuda da uygulayabilirsiniz.
7 Çalışma ortamlarınızı ve ev düzenini kullanışlı size mutluluk verecek halde dizayn edin.
8 Elektromanyetik ortamlardan uzak durun veya elektromanyetik dalga yayan cihazları sürekli kullanmayın (TV. Cep telefonu, bilgisayar vs.)
9 Stresten uzak durun, zaman zaman dinlenin ve tatil yapın
10 Çay ve kahve tüketiminizi makul ölçülerde tutun
11 Tansiyon düşüklüğü yoksa tuz kullanımınızı sınırlayın.
12 Alkol ve sigaradan uzak durun.
13 Geçmeyen yorgunluk ve baş dönmeleri için mutlaka doktora müracaat ediniz
.Soru ve görüşleriniz için: drahmetsirin@mynet.com

20 Mart 2013 Çarşamba

SİGARANIN 10 ZARARI 

1) Ağız kokusu yapar, diş ve diş eti hastalıklarına yol açar.
2) Dudak, yanak ve gırtlak kanserine neden olur. Hatta sigarayı yakmadan dudağında taşıyan yada tütün çiğneyenlerde de ağız için kanserleri görülür.
3) Dilde, tat alma duyusunda bozulmalar olur.
4) Beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Öğrenme bozuklukları, hafıza zayıflığı ve erken bunama görülür.
5) Göz merceğinin saydamlığının azalmasına yani katarakta sebep olur.
6) Cildin yapısının bozulmasına neden olur. Leke ve kırışıklık oluşur.
7) Selülitlere sebep olur.
8) Burunda koku alma duyusu azalır.
9) Sinüzit, farenjit, bademcik ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu hastalıklarına yol açar.
10) Damar sertliğini hızlandırır. Beyin ve kalpte damar tıkanıklığına neden olur. Kalp krizi ve tansiyon yükselmesi görülür.

Sayamadığımız bir çok zararından sadece 10 tanesi....

Onun sizi bitirmesine izin vermeyin.

Öğretmenliğin Altın Kuralları



1-İlk başta öğretmen mesleğini sevmelidir. Bununla birlikte mesleğini çok iyi bilmeli ve alanında söz sahibi olmalıdır.

2-Derslerin iyi bir şekilde işlenmesi, öğretmenin kendisini öğrencilere sevdirmesi açısından çok önemlidir. Ders yılına nasıl başlarsak öyle gider. Bu bakımdan sınıf içindeki hal ve hareketlerimizi çok iyi ayarlamalı ve öğrencilerle olan ilişkilerimizde araya belli bir mesafe koymalıyız.

3-Öğretmen önce dersin amacını ve önemini kavratmakla işe başlamalıdır. Öğrenci dersi öğrenmesi gerektiğine inanmalı. Çünkü insanın tabiatında men edildikleri ve ikna oldukları şeylere karşı bir meyil ve istek vardır. Bu bakımdan öğretmen mevzuları akla mantığa uygun gerekçe ve ölçüleriyle anlatmalıdır.

4-Öğretmen konuşurken usandırmamalıdır. Öğrenciye vermek istediklerini, az konuşarak fakat öz ve kapsamlı bir şekilde vermelidir. Lafı çok uzatarak öğrenciyi sıkmamalıdır.

5-Öğretmen, konuları öğrencilerin kabiliyet, karakter ve anlayış seviyelerine göre anlatmalı ve ona göre ilgi göstermelidir. Aksi halde öğrenciler “dersi anlamıyoruz” diye hem öğretmene hem de derse karşı tavır alabilir. Ayrıca öğretmen, önemli konuların üzerinde hassasiyetle durmalı, gerekli yerlerde tekrarlar yapmalıdır.

6-Öğretmen, geçen dersin genel bir tekrarını yapıp dikkatleri topladıktan sonra diğer konulara geçmelidir. Aksi halde öğrenciler derse tam motive olamadıklarından dolayı ilgisiz ve isteksiz olabilirler.

7-Eğer öğrencilerin dikkatleri dağılmış başka şeylerle meşgul oluyorlarsa öğrencilerde derse karşı aşk ve şevk uyandırmak gerekir. Böyle durumlarda derse biraz ara verilmelidir. Sınıfın genel durumuna göre toplumda sevilen insanlardan örnekler verilerek veya kısa fıkralar anlatarak öğrencilerin dikkatleri toplandıktan sonra derse devam edilmelidir. Tabiki burada zaman ve ölçüyü iyi ayarlamak öğretmene düşüyor.

8-Öğretmen derste gerektiği yerde espri yapmasını da bilmelidir. Ancak espri yapılırken ölçü kaçırılmamalıdır. Burada esprinin yeri yemekteki tuz gibi olmalıdır.

9-Eğer mümkünse dersler öğrencilerin bizzat aktif katılımlarıyla işlenmeli ve uygulamaya yönelik konulara ağırlık verilmelidir. Çünkü bu tür konular öğrenciler tarafından istenerek yapılmakta ve daha kalıcı olmaktadır. (soru-cevap, münazara, deney v.b)

10-Öğrencilere sert davranmak çok sakıncalıdır. Öyleyse öğretmen öğrencilerle münasebetini çok iyi ayarlamalı, olur olmaz şekilde kızmamalıdır. Bilhassa herkesin ortasında öğrencilerin onur ve izzetlerini rencide etmemeye azami gayret göstermelidir.

11-Öğretmen öğrencilere son derece sevgi, şefkat ve merhamet dolu bir alaka göstermeli, hal ve hatırlarını sormalı, dersleriyle ilgilenmeli ve onların maddi, manevi dertleriyle meşgul olmalıdır ki öğrenciler hocalarını sevsinler, öğütlerini tutup ona itaat etsinler.

12-Öğrenciler genelde sevdikleri şahısları örnek alırlar ve onlar gibi olmak isterler. Bu bakımdan öğretmen başkalarının yanında kendini arkadaşlarıyla hafif düşürecek gayri ciddi söz ve davranışlardan kaçınmalıdır.

Yiyecekler ve Sınavlarda Başarı

Yiyecekler ve Sınavlarda Başarı

Öğrenciler sınıf geçmek için çok çalışmak zorunda, dolayısıyla stres yükleniyorlar. Aşağıdaki birkaç noktaya dikkat ederlerse okulda ve sınavlarda daha başarılı olabilirler.

Diyetisyenler öğrencilerin bol bol sebze ve meyve yemesini öneriyor. En çok önerilen yiyecekler arasında kompleks karbonhidratlar var ki bu yiyecekler glukoz (şeker) içeriyor. Glukoz vücuda uzun sürede yayılıyor ve uzun süreli enerji veriyor. Bu tür yiyeceklere örnek olarak yulaf, esmer ekmek ve mısır verilebilir.

Gece ders çalışırken boş kalorili kırıntı tüketmek yerine sebze ve meyve öneriliyor. Bol sebzeli sandöviçler de bir seçenek olabilir. Sebze ve meyveler ya taze olarak tüketilmeli ya da suyu sıkılarak içilmeli; bunlara vücut ve beyin yiyecekleri deniyor. Aynı zamanda bu yiyecekler antioksidan ve Omega 6 ile Omega 3 ihtiva ediyor. Omega 6 veya Omega 3 içeren yiyecekler stresi kontrol altına almak için gerekli ve önemli. Öğrenciler çikolatalı süt içmek suretiyle gerekli kalorileri kolayca alabilirler.

Yiyecekler konusunda verilen tavsiyelere ek olarak egzersiz de öneriliyor. Ders çalışmak için uzun süreli masa başında oturmak ve harektesizlik kaslarda kramplara neden olabileceği için 15’er dakikalık molalar öneriliyor. Bu süreçte balkona çıkmak ya da odanın içinde birkaç adım atmak yararlı olabilir. Oda içinde hava kirliliğini önlemek için fırsat buldukça pencereler açılarak iç mekan havalandırılmalı.

Özellikle sınavlar zamanında tatlandırılmış içeceklerden, kızarmış yiyeceklerden, fast food ve şeker ihtiva eden diyetten uzak durmak öneriliyor çünkü bu yiyecekler öğrencinin yavaşlamasına neden oluyor.